Ülkemizin Cumhuriyet'in 100. yılını geride bırakırken, bu anlamlı döneme katkı sağlamış ancak genellikle unutulan kişilere dikkat çekmek ve onları anmak amacıyla, yerli bir elektrikli klasik otomobil üretildi.
TTAF Grubu'nun bir parçası olarak faaliyet gösteren Dogon Dizayn, havacılık, otomotiv, medikal ve çeşitli uygulama alanlarında prototipler üreterek tasarımların hayata geçirilmesine katkıda bulunmuştur. Dogon Dizayn, Cumhuriyet'in 100. yılını kutlamak amacıyla özel bir ürün geliştirdi. Otuz yılı aşkın bir süredir otomotiv sektöründe çalışmalar yapan ve farklı uzmanlık alanlarına sahip bir ekip tarafından hayata geçirilen yerli elektrikli klasik otomobil TYRA, Cumhuriyet'in 100. yılını anmak için yollarda. Dogon Dizayn Baş Teknoloji Sorumlusu Taner Bahar, projenin ilhamını, Topkapılı Cambaz Mehmet'in hikayesinden aldıklarını belirtti.
İstanbul'da İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harington'ın arabasını kaçırarak Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya ulaştıran Topkapılı Cambaz Mehmet, aynı zamanda istihbarat toplamak ve Anadolu'ya silah ve mühimmat taşımak amacıyla oluşturulan Mim Mim Teşkilatı'nın liderlerinden biriydi. Bahar, "Bu gibi kişilere 'isimsiz kahramanlar' demeyelim, her birinin bir ismi vardır. Bu isimleri hatırlamak için bu projeyi hayata geçirdik." şeklinde konuştu. Aracın L7 kategorisinde, iki kişilik ağır motosiklet tarzında bir ulaşım aracı olduğunu açıklayan Bahar, tamamen elektrikli aracı en kısa sürede seri üretmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Proje ekibi, emeklilik sonrasında "ikinci baharlarını" yaşayan deneyimli profesyonellerden oluşuyor. Taner Bahar, ekibin ciddi bir birikime sahip olduğunu ve ortalama 25 yıllık otomotiv sektörü deneyimini projeye aktardıklarını belirtti. Bahar şunları ifade etti;
"Ekibimizdeki herkes AR-GE alanında deneyimli isimlerdir. Misyonumuz, yerli, tamamen elektrikli ve Cumhuriyet'in anlamına uygun bir proje geliştirmekti. İşte bu amaçla son iki yıldır yoğun bir çalışma içindeyiz. Şu an prototip aşamasındayız ve test plakamızı almış bulunuyoruz. Aracımızın akredite edilmesi için çalışmalara devam edeceğiz. Hedefimiz, 2024 yılında aracımızın akredite edilmesini sağlamak. Ayrıca, farklı model ve konsept çalışmaları da paralel olarak devam ediyor. Amacımız ürünü standart hale getirerek seri üretimini gerçekleştirmektir."
Aracın yerli ve milli olduğu gerçeği sokaklarda dolaşırken öğrenildiğinde, ilginin çok daha fazla arttığını belirten Taner Bahar, "Aracımızı görünce insanlara şunu söylüyoruz, bu araç Türkiye'nin gururudur. Nostaljiye dayalı bir tasarımı sürdürüyoruz ve aynı zamanda yeni teknolojileri de entegre ediyoruz. Araç yüzde 100 elektrikli, ancak nostaljik bir hava taşıyor. Çizgimizi bu doğrultuda oluşturuyoruz ve spor araçlar yerine klasik araçlara odaklanmaya karar verdik." dedi.
Elektrikli yerli klasik araç TYRA hakkında Bahar, geçmişte yurt içinde ve yurt dışında birçok projenin içinde yer aldıklarını ancak bu projenin kendileri için özel olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Önceden katıldığımız projeler, bizim projemiz değildi. Ancak TYRA, tamamen özgün, kendi tasarımımız, kendi ekibimizle oluşturduğumuz bir projedir. Biz kendi zevkimizi ve beklentilerimizi karşılayan bir araç yarattık. Kendi deneyimlerimizi ve birikimimizi bu projeye kattık ve gelecek nesillere, özellikle gençlere farklı bir vizyon ve bakış açısı sunmayı amaçladık. Tüm bu projenin temel amacı budur.
"Araç TYRA adını taşıyor, bu da 'çılgın at' veya 'yarışan at' anlamına gelir. Bu isimle bir mesaj iletmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, TYRA-S, TYRA-XL ve TYRA-L gibi farklı konseptler ve isimler üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca, aracımızın arkadan tahrikli ve bağımsız süspansiyonlu bir versiyonu da prototip aşamasındadır. Önden çekişli bir model de geliştirme aşamasındadır. Aracımızın sürüşü son derece keyifli ve yol tutuşu mükemeldir. Bu başarı, büyük bir bilgi birikimi ve emek gerektiriyor." dedi.
Comments